KEFİR
- sema sayharman
- 2 Kas 2018
- 2 dakikada okunur

Kefir, bakteri ürünleri tarafından mayalanmış, yüksek besin değerine sahip bir yoğurtumsu probiyotik özelliğe sahip bir besindir.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir
Kefir güçlü probiyotik etkiye sahip besinlerden biridir. Bu özelliği, onu bağışıklık sistemini desteklemek için harika bir aday yapıyor.
Çünkü bağışıklık sisteminiz direk olarak bağırsak florası ile bağlantılıdır ve bağırsak florasındaki faydalı bakterilerin artışı bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kefirde bulunan lactobacillus kefiri adlı bakteri grubu bağırsak floranızdaki zararlı bakterilerle savaşır.
Bu bilgi aynı zamanda günlük hayatta sık rastlanılan H.Pylori, E.Coli ve Candida gibi birçok farklı bakteriyle savaşta yalnız olmadığınız anlamına da geliyor.
Allerjik reaksiyonları azaltır
Araştırmalar kefirin allerjik reaksiyondan sorumlu IgE üretimini ve mast hücrelerini (degranülasyon aşamaları) baskıladığı; dolayısıyla allerji bulgularını rahatlattığını gösteriyor.
Kemik erimesini durdurur
Kefir içerisinde bulunan bakterilerin ürettiği vitamin K2 ile beraber kalsiyumun kemik ve dişlere yönlendirilmesine yardım eder. Vitamin K2 günümüz beslenme alışkanlıkları ile beraber oldukça az tüketilen bir öğe. Bu sebeple kefir diyete eklenebilecek eşsiz bir vitamin K2 desteği.
Kefirin bu güzel özelliğini tamamlayan şey ise yine kefir içerisinde ciddi miktarda kalsiyum olması.
Dolayısıyla kefir hem kalsiyumun kemiklere yönlendirilmesinde hem de ihtiyaç olan kalsiyumun karşılanmasında etkin bir rol oynayarak kemik erimesinin yavaşlatılmasına yardım eder.
Sindirim sistemini rahatlatır
Özellikle antibiyotik kullanımı sonrası meydana gelen gaz, ishal/kabız atakları bozulan bağırsak florasının bir göstergesi. Bu durum antibiyotik kullanmayan bireylerde bile görülebilir.Araştırmalar kefir tüketiminin bağırsak düzeninde meydana getirdiği değişiklikler ile sindirim problemlerini rahatlattığını gösteriyor. Ayrıca süt içerisindeki laktozun kefirdeki bakteriler tarafından sindirilmesi ile ortaya çıkan “laktik asit” birçok zararlı bakteriyle savaşarak ülser gibi sindirim sistemi problemlerini rahatlatır.
Kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebilir
Yapılan araştırmalar özellikle sindirim sistemi ile ilgili kanserlerde, kefir kullanımının kanserli hücrelerin kendi kendilerini öldürme/sindirme (apoptozis) mekanizmasını çalıştırarak kanserli hücrelerin sayısında azalmaya yardım ettiğini gösteriyor.Bu durum tam olarak tedavi edici düzeyde değil. Ama tedavi ile beraber kefir tüketimi faydalı olabilecek bir seçenek.
Kefir mi yoğurt mu?
Bakteri sayısı: Probiyotik özelliğin doğru şekilde çalışması için besin içerisinde yeterince bakteri olması şart. Burada bakteri sayısı arttıkça besin daha etkili hale geliyor.
Ortalama bir servis kefir içerisinde 40 milyar bakteri varken, bir servis yoğurtta 10 milyar bakteri vardır.
Bakteri çeşitliliği: Probiyotik etkiyi değiştiren bir diğer faktör ise bakteri çeşitliliğidir. Çünkü her bakteri farklı bir görev üstlenir ve bağırsaktaki faydalı bakteri sayısı kadar, tipi de önemlidir.
Kefirde ortalama 25 çeşit bakteri varken, yoğurtta bu sayı 5’tir.
Sindirim kolaylığı: Probiyotik etki almak istiyor ve sindirim sürecini önemsiyorsanız kefir yoğurttan çok daha iyi bir tercih olacaktır.
Comments