top of page

Blog

YOĞURTTAN GELEN SAĞLIK

  • Yazarın fotoğrafı: sema sayharman
    sema sayharman
  • 24 Tem 2018
  • 3 dakikada okunur


Diabetologia (the journal of the European Association for the Study of Diabetes) dergisinde yayınlanan bir bilimsel araştırmaya göre artmış yoğurt tüketimi yeni tanı tip-2 diyabet(şeker hastalığı) riskini %28 azaltıyor. Cambridge Üniversitesi bilim insanları düşük yağ içeren fermente süt ürünleri, ki buna tüm yoğurt türleri dahil ve bazı az yağlı peynirlerin diyabet riskini %24 düşürdüğünü buldu. Cambridge Üniversitesi Tıbbi Araştırma Kurulu Epidemiyoloji Birimi’nden  Dr. Nita Forouhi ” Bu araştırma tip-2 diyabetin önlenmesinde bazı özellikli yiyeceklerin önemli rolü olabileceğine ışık tutuyor ve halk sağlığı açısından anlamlı mesajlar verilebilir.” diye yorum yaptı. Süt ürünleri yüksek kaliteli protein,vitamin ve mineral kaynaklarıdır. Aynı zamanda doymuş yağ içermeleri nedeniyle diyet kılavuzlarında fazla miktarda tüketilmemeleri de önerilir. Yüksek veya düşük yağlı süt ürünleri tüketimi ve diyabet ilişkisini araştıran daha önceki çalışmaların sonuçlarının yetersiz olması araştırmacıları daha ayrıntılı olan bu yeni araştırmayı yapmaya yöneltti.


Araştırma İngiltere’de Norfolk’ta yaşayan toplam 25000 kadın ve erkek üzerinde yapıldı (EPIC-Norfolk çalışması). Bir hafta içindeki günlük tüm yiyecek ve içecek tüketimini kaydederek 11 yıl izlenen  3502 rastgele katılımcıdan  753’ü yeni tenı tip-2 diyabet tanısı aldı. Bu da araştırmacılara süt ürünlerinin hangisinin ve ne kadarının tüketiminin diyabet riskini arttırdığını kıyaslama imkanı verdi. Günlük toplam  çok yağlı veya  az yağlı süt ürünü tüketimi yeni tanı tip-2 diyabetle ilişkili bulunmadı. Toplam süt ve peynir tüketimi de diyabet riskiyle ilişkili bulunmadı. Ancak düşük yağlı fermente süt ürünü(örneğin yoğurt, az yağlı beyaz peynir,lor peyniri) tüketimi fazla olanlarda tip-2 diyabet gelişme riski, bunları tüketmeyenlere göre %24 daha düşük olarak saptandı. Yoğurt diğer az yağlı fermente süt ürünlerinden ayrı olarak değerlendirildiğinde , ki bu ürünlerin %85’ini oluşturuyor, diyabet riskinde %28 azalma görülmüş. Katılımcılardan  haftada ortalama 675 gr yoğurt tüketenlerde riskte azalma olduğu saptanmış.


Süt ürünleri aynı zamanda D vitamini, kalsiyum ve magnezyum da içermeleri nedeniyle sağlığa faydalı. Ek olarak fermente süt ürünlerindeki probiyotik bakteriler ve bunların oluşturduğu K vitamini de diyabet gelişimine karşı etkili olabilir (Gerçek Bilim kaynağı).


Süt ürünleri tüketiminin dislipidemi, insülin direnci, artmış kan basıncı, diyabet ve kardiyovasküler hastalık (KVH) riskini artıran abdominal obeziteyi içeren metabolik sendrom risk faktörleri oluşumunu azalttığı bildirilen gözlemsel çalışmalarda süt ürünleri tüketiminin KVH’ın yanı sıra riskli kilo alımının azalmasında da etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca yoğurt içeriğindeki kalsiyum ve diğer biyoaktif bileşenlerin LDL kolesterol ve trigliserid üzerindeki etkilerini değiştirebileceği raporlanmıştır.


Yüksek oranda kalsiyum ve protein içeren yoğurt ve benzeri süt ürünleri tüketiminin iştah kontrolü ve enerji alımında etkili olduğu savunulmaktadır. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalar süt ve yoğurt tüketiminin GLP-1 ve PPY gibi anorektik (iştah kapatıcı) hormonların dolaşımdaki konsantrasyonlarının arttığı göstermektedir. Mevcut literatür yoğurdun enerji dengesinin düzenlenmesini kolaylaştıran bir besin olduğu görüşündedir

Kolorektal kanser(CRC) gelişmiş ülkelerde en yaygın görülen kanserlerden birisidir. Yapılan bir araştırmada yoğurt alımı ile CRC riski arasında ters ilişki bulunmuş ve yoğurdun koruyucu etkisi erkeklerde daha fazla olduğu bildirilmiştir (Pala and Sieri, 2011).


Yoğurt, besleyici değerinin yüksek ve sindiriminin kolay olması, sindirim sistemini düzenlemesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, laktoz intoleransı olan kişiler tarafından da rahat tüketilmesi sebebiyle insan beslenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Besleyici değer açısından üstünlüğünün yanı sıra yoğurdun antimikrobiyel ve antikarsinojenik etkilerinin olduğu yapılan çalışmalarla da ortaya konmuştur. Gerek optimal beslenmede önemli yeri olan ve gerekse besin öğeleri yönünden zengin olan yoğurdun tek başına ya da probiyotik ilavesi ile düzenli olarak tüketiminin sağlık üzerine olumlu etkiler getirdiği yapılan çok sayıda araştırma ile desteklendiği görülmektedir. Birçok çalışma da yoğurt tüketimi kanser türleri, KVH, vücut kompozisyonu, kilo kontrolü ile ilişkilendirilmiş, tüketimi ile olumlu sonuçlar ortaya çıkmıştır.


Kısacası Yoğurt;


  • İçerisinde bulunan iyot, kalsiyum ve de fosfor mineralleri sayesinde vücuda fayda sağlar.

  • Yoğurdun kilo vermeye yardımcı olduğu, metabolizmanın yağ yakma hızını artırdığı pek çok bilimsel araştırma sonucu tespit edilmiştir.

  • Yüksek tansiyondan yoğurtla kurtulmak mümkündür. Yoğurdun içeriğindeki mineral, vitamin ve kalsiyum vücutta yüksek tansiyona yol açan etkileri ortadan kaldırma özelliğindedir.

  • İçerdiği kalsiyum minerali sayesinde kemiklerin güçlenmesi ve dirençli olmasını sağlar.

  • Diş sağlığı ve saç yapısındaki kırılmalara karşı önemlidir.

  • Sinir sistemine de faydası olduğu, çok çabuk sinirlenen kişiler üzerinde sakinleştirme özelliği olduğu bilinmektedir. 

  • Yoğurt, besin emilimini ve sindirimi güçlendirir.

  • İyot minerali çok önemli bir rol üstlenir.

  • Vücutta denge sağlayan tiroid bezlerinin çalışmasını düzenler. Düzenli yoğurt tüketimi bu açıdan da oldukça artı sağlayan bir süt ürünüdür.

  • Kolon kanseri riskini de azalttığı bilinmekte, sağladığı fayda vücut için büyük önem taşımaktadır. 



Yoğurdun besinsel içeriği 200 g için

Enerji 131,5 kcal

Protein 6,6 g (21%)

Yağ 7,6 g (53%)

Karbonhidrat 8,0 g (26%)

Lif 0,0 g

Doymuş yağ asidi 4,6 g

Tekli doymamış yağ asidi 2,3 g

Çoklu doymamış yağ asidi 0,3 g

Kolesterol 28,0 mg

D vitamini 0,0 µg

Demir 0,1 mg

Sodyum 100,0 mg

Potasyum 320,0 mg

Kalsiyum 260,0 mg

Fosfor 200,0 mg

Çinko 0,9 mg

 
 
 

Comentarios


  • Instagram Sosyal Simge

Tel: 0332 291 00 20- 22

bottom of page